- fesatçı
- "1. troublemaker; troublemaking. 2. seditious."
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
fesatçı — is. Arabozan Fesatçı ve fırsatçı olduğu kadar korkak bir adamdı. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ERRAC — Fesatçı, müzevir, yalancı adam, sahtekâr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arabozan — sf. İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, müzevir, ordubozan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölücü — sf. 1) Bölme işini yapan, bölen 2) mec. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasık — sf., ğı, esk., Ar. fāsiḳ 1) Allah ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen 2) Kötülük eden, fesatçı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ATEŞ-ENGİZ — f. Dağlama aleti. * Mc: Fesatçı, ifsad yapan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİLADE — f. Müzevvir, fâsid, fesatçı, ispiyon eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
PELADE — f. Fesatçı. Müfsid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜŞTÜRDİL — f. Kinci, fesatçı, hasedçi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük